5 Nisan 2012 Perşembe

AİLENİN KOMİK KISA MESAJLARI :))

"ben gdym. kap açk unutma. mark gdym tel kap. msj yazm. öptüm"

bu mesaj, kısaltmanın dibine vurmuş 51 yaşındaki babamdan geldi. demek istediği:

" ben gidiyorum. kapıyı açık unutma. markete gidiyorum. telefonum kapalı. mesaj yazma. öptüm"

babamla anlaşamıyoruz.aramızda kuşak farkı var. hayır, sesli sessiz her harfi atıyor adam.

"ben gdym bab. şrj yk.tel kap. mrk etm. sen sev."

"ben gidiyorum babacım. şarjım yok. telefonum kapalı. merak etme. seni seviyorum."

ED.

1 Nisan 2012 Pazar

başarmak..

başarmak?

kimin için,ne için başarmaktı amacın?ya da hangi başarı öyküsünün altına imza atmak istedin.her gün başarmak için atarken adımlarını kararların her seferinde ne kadar gerçeğe yaklaştı?aslında attığın ilk adımla başladı başarın..

bir kararla..bir inançla..bir fikirle başarıyı yakaldın.

başarmak,söylenmemiş sözler gibiydi,dinlenmemiş müzikler ve bazen gidilmemiş yerler gibiydi.

kimi içinse başarmak;

sıcak,huzurlu ve mutlu bir yuvada olmaktır.

13 Şubat 2012 Pazartesi

perşembenin sözü ;)

İnsanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı...

Gün geldi eşyalar sevilir, insanlar kullanılır oldu..

Can Dündar

12 Şubat 2012 Pazar

doğan cüceloğlu'ndan..

Eğer bir çocuk sürekli eleştiriliyorsa,
Kınama ve ayıplamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa,
Kavga etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanıyorsa,
Sıkılıp utanmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitiliyorsa,
Kendini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştiriliyorsa,
Sabırlı olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendiriliyorsa,
Kendine güven duymayı öğrenir.

Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa,
Takdir etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülüyorsa,
Adil olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görüyorsa,
Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir...

10 Şubat 2012 Cuma

karikatür yaşamlar

bir karikatür ilişti gözüme geçenlerde buruk bir gülüş belirdi yüzümde.o kadar mı teknoloji hayatımıza hapsolmuştu da evin tüm fertleri bilgisayar başındaydı.sohbet nerelerde kalmıştı?o tatlı sıcak paylaşımların olduğu tek kanallı dönemlere nolmuştu.daha bilgisayar yokken telefon yokken çeşit çeşit kanallar ve beyni sulandıran programlar yokken ne kadar da masumaneydi herşey..

sobanın üstündeki kestaneler kokusunu buram buram yayarken odanın her yerine kışta gelmişti doluşmuştuk bir odayada hep birlikteydik hani.öfleyen genç kızlar delikanlılar evin beyinin izlediği kanal açık ne sıkılırdı gençlik..gençlik ki şimdi her daim başka tatta başka sularda,bedenlerinden ve kalplerinden büyük deryalarda.

ordan burdan ama özünde maziye bir bakıştır bu yazı..bu yazı geçmişten bir fotoğraf karesidir günümüz karikatürüne.

evet iletişimsiz bir toplumuz..evet konuşurken kullandığımız kelime kapasitemiz çok çok gerilerde..evet birbirimizi dinlemeye bile zamanımız yokken anlaşılmayı beklemek ne saçma..tüketim toplumuyuz dedikleride doğru..çatır çatır açılan alışveriş siteleri,gözümüzü boyayan bir yığın moda (!) programı,kadına şiddete hayır diye diye en büyük şiddeti yapan sayısını sayamayacağım kadar çok program,birbirini yerden yere vuran sözüm ona sanatçı tayfası ama ağızlarında örnek insan sloganı,konuları birbirinin aynı olan bir nevi hipnoz mahiyetinde diziler varken her daim ekranda konuşamamız,anlaşamamız,dinlememiz de çok normalleşiyor haliyle.ee doğal olarak tabi bayramlaşmalarımız bile hekese gönderilen aynı mesajdan ibaret.herşey tek düze duygusuz samimiyetsiz iki yüzlü olmaya kodlanmış gibi.

son teknolojik ürünlerle evimizi baştan aşağıya donatırken zaman yine de ne kadar da hırçınca söz dinlemez yaramaz br çocuk gibi akıp geçiyor..hiç bir şeye yetişemiyor yetiştiklerimizde de pek bir şey anlamıyoruz.biz birşeyleri kıvamında yaşamayı bir türlü beceremiyoruz..insanlar teknolojiden faydalanarak yeni yeni şeyler keşfedip hep bir tık ileri giderken biz elimizdekileri bir tıkla abarta abarta anca hayatımızı kaosa çevirecek hamleler yapıyoruz..

20 Ocak 2012 Cuma

Mevlana Celâleddin-i Rûmi

Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır.

Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır.

18 Ocak 2012 Çarşamba

18 ocak 2012

kız kardeşiniz hayatınızdaki ilk arkadaşınızdır.sizi onun gibi anlayan bir başkası daha yoktur ve olmayacaktır.bir çift söz söylemeden daha gerçekten anlayan tek kişi o dur.o hep sizin en iyi arkadaşınız olarak kalacaktır.evinizi,gardolabınızı,eşyanızı,kaleminizi kağıdınızı hayatınızı sorgusuz sualsiz paylaştığınız yegane insan o dur.kız kardeşiniz,elinizi bir süre,kalbinizi ise bir ömür boyu tutacak olandır.