3 Kasım 2011 Perşembe

vicdan,insana en çok yakışandır..

Hayatın bir yerinde nefesin mi kesildi yoksa yine..takatsiz mi kaldın o adım adım çıktığın merdivenlerin tam da ortasında..yemeden içmeden kesildim dedikleri bu olsa gerek diye binlerce kere içinden geçirirken gözlerin çok mu uzaklarda asılı kaldı..hüzün ki belki de en çok sana yakıştı.

Hüzün ki,

Tatlımsı bir tat bırakırken kalpte çantanızdan çıkaramadığınız bir yol arkadaşı olur.o çok mutlu olduğunuz zamanların peşi sıra gelişen hadiselerin ardından gelirken usul usul..yaşanan yaşandığıyla kalmışken,zamanla kanıksanmışken acılar,geriye geçmişten kalan bir tek hüznü kalır.

İç geçirilenler,ıskalananlar ne kadar artıyorsa gün be gün o kadar da hüzün..hüzüne emanet bedenlerin duyguları birbir tükettiği bu ahir zamanda değer mi değmez mi tartışmaların arasında gerçekleri ne çok geride bırakıp önyargıların ne de çok esiri olunmuş aslında.ki önyargıları besleyen duygu sadece bencilliğidir insanın..ne kadar çok bencillik o kadar çok önyargı..kendi mutsuzluğuyla başkalarının mutluluğu örsenlemeye çalışıldığında çekememezlik,hazmedememek,bencilleştirdi,hırçınlaştırdı insanı.ben mutsuzsam herkes mutsuz olsun istendiğinde aslında başlı başına yalnızlıktı bütün hücrelerde dolaşan ki dışarıdan görünmesin diye ince bir tül yetmedi duyguların üzerini örtmeye..kalın kalın örtüler örterken daha çok belli olur mu diye çiviler çakıldıkça acıtıldı tüm duygular..yetmedi..en beteri başkalarının gönüllerine de çakınca o çivileri de fark edildi yalnızlık..ama adı değişti o anda yalnızlığın;adı kötülük oldu.

Çünkü kolaydır kızmak,sövmek,kavga etmek,yaftalamak..

konuşmaya çalışmak,tanımaya çalışmak,dinlemek ve anlamaya çalışmak ise zahmetli iş.önyargılar düşmanlıktır.ki insanlar kendi menfaatleriyle örtüşmeyen insanlara,söylemlerinde,anlattıklarında,hayat hikayelerinde kendi hayatının izlerini görmediklerine burun kıvırır..oysa ki kendinin bir benzeri kişiye sadece kendini yansıtır,yeni bir söz duymaz!

Farklılıkların ahenkli bir bütünü oluşturup her daim bir adım daha öne taşıdığı da yadsınamazki bu hayatta..tıpkı hücrelerimiz gibi.trilyonlarca farklı hücrenin bir araya gelip yaşamsal belirtinin meydana gelmesi gibi..bir çok notanın bir araya gelip melodileri oluşturması gibi..eğer gidilecek yol aynı yolsa,amaç aynı amaçsa..daha mutlu olmak,her gün yeni bir umutla uyanmak,kavgasız tasasız yarınlar inşa etmekse..birliktelikse amaç..uyumsa,birbirinin acılarından beslenmek,çözüm yolları bulmak ve hoşgörülü bir hayatsa;farklı tınılar,farklı fikirler,farklılıklar zenginliktir..

Ve vicdan..

İnsana en çok yakışandır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder